Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız…. 100 yıl önce bugün devrimci önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yüksek öngörüsü ve örgütçülüğü ile kurulan yüce Ulusumuzun devrimci Meclisinin yüzüncü doğum günü… Hem de işgal günlerinde…yalnız ülke değil Osmanlı Sarayı, İstanbul Hükümeti ve Meclis-i- Mebusan da işgalci güçlerin esareti altındaydı…ve İstanbul Hükümetinin ne kendisini ne de ülkeyi bu esaretten kurtaracak gücü yoktu…arkasında ona inanan bir halkı, bir milleti yoktu çünki…O yüzden işte, Mustafa Kemal Atatürk o zor koşullarda kendisine ve halkına inanan önderlerle birlikte meclisi kurdu ve ülkeyi kurtarmak için verilen savaş asıl bu kuruluşla başladı…
Elbette bu tarihten öncesi başlıyordu bağımsızlık mücadelemiz…19 Mayıs örneğin…hatta Mustafa Kemal Atatürk’ün daha Harbiyeli günlerinden ve kendisi gibi uykularında bile aklı “vatanı nasıl kurtarırız” düşüncesiyle dolu arkadaşlarıyla yaptıkları toplantılardan…en son, 23 nisan öncesinde…Amasya Toplantısı, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde yurdun dört bir yanından gelen ‘yüksek ahlaklı ve vatansever ’ subayların yanısıra…memurlar, silah bıraktırılmış ordunun askerleri, hekim ve öğretmenler, din adamları, işçiler, esnaf ve köylüler… kısacası…Subayların ve aydınların yanında tam da halkın içinden temsilciler…İşte yüz yıl önce 23 nisan günü halkın meclisi böyle kuruldu ve ülkeyi bu meclis esaretten böyle kurtardı… nice fedakarlıklar ve zaferlerden sonra bağımsızlık savaşımızı ona inanan ulusuyla birlikte ve Mustafa Kemal önderliğinde bu meclis yönetti ve kazandı…O yüzden…bu meclis KURUCU MECLİS’tir ve sonsuza dek Türk Ulusunun temsilcisi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini korumak ve yaşatmakla yükümlüdür…
Ancak Korona salgını önlemleri nedeniyle, olağan zamanlarda kutladığımız gibi resmi törenler ve şenliklerle kutlayamıyoruz 100.yılımızı ama ne gam !…TBMM Başkanı Sn. Mustafa Şentop’un çok yerinde önerisiyle bu kez de evlerimizde kutlayacağız…Saatler 21.00’i gösterdiğinde balkonlarımızdan, pencerelerimizden en coşkulu sesimizle büyük vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Türk ulusuna armağan ettiği İstiklal Marşımızı söyleyeceğiz. Ata’mızın, değerli şairimizin, bağımsızlığımızı kazanan ve ülkeyi yeniden kurarak bize emanet eden tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin huzurunda…onlara saygı ve minnetle…
Bizler böylesine sevinirken çatlak sesler da geliyor bir yerlerden…son zamanlarda öyle arttı ki bu sesler, her şey bahane ediliyor…söyledikleri özetle şöyle bir şey…’23 nisan böyle mi kutlanırmış…Önce evlerde yapılmasına geldi itiraz, salgının bahane edildiği yönünde. Karantinadayız ülkece, gıda vb temel gereksinimlerin giderilmesine yönelik zorunlu çıkışlar dışında…Arkasından saati beğenilmedi, niye gecenin karanlığındaymış…Herkes katılabilsin, zorunlu çıkanlar da aynı coşkuyu tadabilsin diye …’olsun, biz balkona çıkmayız.. çıksak da o saatte olmaz gevezelikleri…başka saat önerileri…en son 100 yıl önceki Kurucu Meclisin 100 yıl önceki açılış saati 14:00…hani her şeyimiz tam, bir o eksik…yani bunu söyleyenler Atatürk Cumhuriyetinin Altıok ilkelerini yerine getirmişler bir bu saati kusur kalmış…Bu kez de ‘ama onlar Atatürk’e çok mu uyuyorlar…bayramlarımızı yasakladılar…TC tabelalarını indirdiler..Türklüğümüzü aşağılayıp Araplığı övdüler…laik değiller..’…bu söylemler uzayıp gidiyor…Aslında bütün sıkıntı da burada…nasıl olur da AKP hükümeti 23 Nisan’ı bu karantina koşullarında kutlamayı akıl edebilir ve bunu göğsünü gere gere halka çağrı yapabilir…
Anlayın artık yahu, hatta anladınız da…kabullenin yani…AKP hükümeti veya önderleri, başka pek çok konu gibi bu konuda da geçmişte yaptıkları yanlışları düzeltme çabasına girdiler bir kere…Ne onlar geri dönebilirler bu yoldan, ne de Türk Ulus buna izin verir ve ne de nesnel koşullar…başka yanlışlara katlanası yok artık halkın…Sizler…bu çağrıya inanmayanlar…sırça saraylarınızdan, uzaktan dürbünle bakmayı bırakın ve düşünün…bilesiniz ki o beğenmediğiniz kitle içinde Türk bayrağını coşkuyla sallayarak “Atatürk olmasaydı ırzımız namusumuz mu kalırdı…minarelerimizden ezan sesi yerine çan sesleri gelirdi” diyenler çoğunlukta…meydanlarda görüp konuşuyoruz onlarla biz…”Andımız’ın Yeniden Okunması ya da Kadın Üniversitelerine Hayır” vb çalışmalarımızda siz sözde Atatürk’çüler köşe bucak kaçışırken, çarşaflısına kadar onlar imza verdiler…üstüne teşekkür ettiler, onlara gereken saygıyı gösterdiğimiz için…yeter ki onların da Türkiye Cumhuriyetinin bir yurttaşı olduğunu kabul edip anlatın…yoksa böyle milletsiz kalırsınız, arkanızdakiler mi…? sorgulayıp araştırmadan öğrendikleri birkaç sığ bilgiyle ve “kopyala, yapıştır” tarzında eylemlerle !!! yetinenler…ama umutluyuz bizler, gerçeklerle yüzleşince onlar da gelecek yanımıza, onlar da Türk Ulusu çünki…
Özetle, madde madde yanıtlayalım…
---ama onlar Atatürk’e çok mu uyuyorlar…Evet çok değil ama uymaya çalışıyorlar…örneğin 15 Temmuz’dan bu yana PKK ve FETÖ ile ciddi bir mücadelesi yürütülüyor…üretim ekonomisine geçiş işaretleri geliyor…eksikleri ve yanlışları olunca biz vatanseverler uyarıyoruz…ama mücadele ediyorlar…YA SİZLER ? Devletçilik, Kamuculuk, Milliyetçilik konusunda nerdesiniz ?...
---daha 15 Temmuz’dan bu yana Ata’mızın ve Türk Bayrağının kanatlarına sığındılar…YA SİZLER ?...ATATÜRK’e kefere ya da faşist diyenler bugün de genel başkan yardımcılığı koltuklarıda oturmuyor mu…
----bayramlarımızı yasakladılar…Evet yasakladılar, o yasaklara karşın TGB’mizin önderliğinde bayramlarımızı kutladığımızı unutmadık…Peki şimdi…her bayramımızı resmi makamların duyurusuyla ve devlet törenleriyle gururla ve güvenle kutluyoruz, hem de tam saatinde…YA SİZ NERELERDESİNİZ ?…
…TC tabelalarını indirdiler…Türklüğümüzü aşağılayıp Araplığı övdüler…laik değiller..daha o kadar çok ki…Şekilci Laikler ve Şekilci Atatürkçüler…kendine Türk demeyi bile yediremeyip Ulus Devlet olmayı anlayamayan ya da kabullenemeyen emperyalist ağızlıların hepsine kısaca şunu söylüyorum, milliyetçilik olmadan laiklik de olmaz…
Son olarak….Geçmişte yapılan yanlışlar düzeltiliyorsa biz bu hükümeti destekleriz, yanlışlarına devam ederlerse uyarırız… o makamlara Milli Hükümet olarak vatansever olanlar geçecektir…O yüzden devletimizin şu an yöneticisi olan TBMM Hükümetinin çağrısına TC yurttaşları olarak elbette uyuyor ve bu gece saat 21:00 İstiklal Marşımızı balkonlarımızdan en gür sesimizle söylüyoruz.
-